AKSARAY’da yaşayan Ahmet Karaman ve Suna Öztürk, Hatay’daki Rönesans Residence’ta yaşayan öğretmen kızı Tuğba Koşar (36) ile torunları Mustafa Kemal (3) ve Mehmet Akif Koşar’dan (1) haber alamadı. 6 Şubat depreminde 1 yıl boyunca yıkıldı. Karaman, “Yetkililerin toz tanesi de olsa çocuklarımızı bulmasını istiyoruz.”
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen depremde çöken Hatay’daki Rönesans Residence’ın A2 blokunda yaşayan özel eğitim öğretmeni Tuğba Koşar ile oğulları Mustafa Kemal ve Mehmet Akif Koşar enkaz altında kaldı. Tuğba Koşar’ın annesi Suna Öztürk ve babası Ahmet Karaman, depremin ardından Hatay’a giderek kızlarını ve torunlarını günlerce aradı ancak sonuç alamadı. Evlerinin duvarlarında kayıp kişilerin fotoğraflarının yer aldığı posterler asılı olan Suna Öztürk ve Ahmet Karaman, bir yıldır kızlarını ve torunlarını arıyor.
‘HALA SES ÇIKMADI’
Polis damadı Yasin Koşar’ın depremde görevde olduğunu ve hayatta kaldığını belirten Ahmet Karaman, “Acının tarifi yoktur. Gözlerimin ışıltısı, sarı çiçeğim, ona hep ‘öğretmenim’ derdim. Çünkü” Öğretmen yetiştirmek kolay değil. Allah ülkemize böyle acılar yaşatsın.” Aradan henüz bir yıl geçmemesine rağmen acıyı sanki bugün yaşanmış gibi yüreğimizde hissediyoruz. Rüyalarımda onunla konuşuyorum. Hatay’dan geldiğimizde DNA testlerimizi de vermiştik. Hala ses yok, bu kişilere ne oldu? Depremden önce kızım izinli olarak Aksaray’a gelmişti. Bir hafta burada bizimle kalıp Hatay’a döndüler. O sırada hastalandım ve ‘Tuğba, öğretmenime söyleme’ dememe rağmen annesine hasta olduğumu söyledi. Kızım deprem gecesi beni arayıp ‘İyi misin baba, üzülme’ diyerek teselli etti. Tıpkı o gecenin sabahı gibi. “Aksaray’da depremin sarsıntısından uyandık. Eşim hemen kızımızı aradı. Telefona cevap vermeyince damadımızı aradık. Gece nöbetçi olduğu için kurtuldu. Kızım ve 2 torunum da şehadet şerbetini orada içti” dedi.
‘DEMİR KOLONLARIN ÇOK ZAYIF BAĞLI OLDUĞUNU GÖRDÜM’
Rönesans Residence’ın yüzlerce kişiye mezar haline geldiğini belirten Karaman, “Hatay’a en erken ulaşanlardan biriydim. Ondan sonra ulaşım da kapandı. Binanın yanında askerler vardı. Üst kattan düşenler oldu. Apartmanın zeminleri yerde yatıyordu.Depremde hayatın en acı gerçeklerini orada gördük.Depremin ilahi bir uyarı olduğunu biliyoruz.İtirazımız ve isyanımız bu yapıların kontrolsüz,kalitesiz ve kontrolsüz olması, Önlem alınmadığını ve yetkililerden zerre kadar toz da olsa çocuklarımızın bulunmasını rica ediyoruz.Rönesans Residence ‘cennetten kale’ diye satılan sağlam, lüks bir rezidanstır.12 katlı binanın tamamı 250 m2’dir. 1000’den fazla kişinin yaşadığı apartmanlar, 2 katlı otopark ve yüzme havuzu yan yattı. 100’e yakın kişi buradan kaçtı. 60’a yakın kayıp vardı. Binanın orada nasıl inşa edildiğini gördük. Demir “Gördüm sütunların çok zayıf bir şekilde birbirine bağlı olduğunu” söyledi.
‘KAYIP KİŞİLERİN YENİDEN ARANMASINI İSTİYORUZ’
Suna Öztürk, “Aradan 12 ay geçmesine rağmen Rönesans Residence’ta kaybolan 53 kişiyle ilgili bir bilgi yok. Bu kayıpların yanı sıra depremde kaybolan 147 kişinin de yeniden aranmasını istiyoruz. Aileler olarak bizler de gerçekten perişan durumdayız. Bizim de 38 kayıp bebeğimiz var. Bu aileler gözyaşları içinde şimdi bize ulaşıyor.” “Bize yardım edin. Bizi bu dertten kurtarın. Kayıp yakınları olarak bir arama komitesi kurularak bu kayıpların tekrar aranmasını istiyoruz. Deprem yılında ailecek Rönesans Residence’a gideceğiz ve Kızım ve torunlarım için depremde yakınlarını kaybeden ailelerle bir araya geliyorum” dedi.
